BU GECE

Ömrüm, beni gözlerine satıyor

Seninim, gençliğimi yak bu gece.

Gözüne baktıkça içime batıyor,

Örceşen kirpiklerin ok bu gece.

Kırk kapıya değnek vurdum sen diye,

Dövündüm… Dövündüm durdum sen diye,

Aklım oynadı, kudurdum sen diye,

Ya gel al, ya aklımdan çık bu gece.

Gönlün el verirse zulmünü savun,

Müslüman olurdu, görse Firavun,

Sanki bana indi sûre-i Mâun,

Kıldığım namazlar da yok bu gece.

Bir umut… Çok görme yanan kalbime,

Sarhoş, berduş bile ağlar halime,

Nice küfür, tahkir geldi dilime, Sustum…

Aşk, gazabından çok bu gece.

Dil uzattı, el uzattı ne varsa,

Ben kâfirim Yahudiye sorarsa,

Ettiğin bu zulüm yanına kârsa,

Sevabın günahından pek bu gece.

Gülen yanımı sende bıraktım ben,

Senden gayrı ne var ise yaktım ben,

Senden sonra yoktum, önce yoktum ben,

Unutulmaz ! Ölene dek, bu gece.

Ben affettim, Allah’tan af dile sen,

Yılan sardın has bahçede güle sen,

Adımı hıfzedip tesbihe dizsen;

Nafile, bin de tövbe çek bu gece.

Nice aşk hikayesi duydum evvel,

Görmedim, ödenmiş böyle bir bedel,

Yüzüme bakma, tek kelam etme, gel !

İçimi sıdkın ile yak bu gece.

Meylim sensizlikten, bu onmaz gama,

Yeter ki gel, ortak olma acıma,

Ağlasam da sızlasam da acıma !

Gönül tarlama zehir ek bu gece.

Kac mevsim değişti birce gecede,

Bin yıl vardı sustuğum her hecede,

Kayboldum bir gamzelik bilmecede,

Bildiğimi beynimden sök bu gece.

Hasıl… Hasıl olan göze bebektir,

Kör olana; şer âlâ, hayr kötektir,

Korkma Allah’tan ! Ne dert varsa çektir,

Bana ölüm bile yasak bu gece.